Rabia Özkan
Eski adıyla mülteci misafirhanesi olarak bilinen Geri Gönderme Merkezleri (GGM), Türkiye’de kalış hakkı bulunmayan, sınır dışı kararı verilmiş yabancılardan hakkında idari gözetim kararı da bulunanların tutulduğu merkezlerdir. Göçmenlere ilişkin idari faaliyetlerde, insan hakkı ihlallerinin en çok gündeme geldiği yerlerden biri olan GGM, haklarında verilen idari gözetim kararı sonlandırılıncaya veya hedef ya da transit ülkeye geçmek üzere sınır kapılarına götürülünceye dek yabancıların misafir edilecekleri kurumları ifade eder.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bağlı bu merkezlerde ana hedef, hakkında idari gözetim kararı bulunan göçmenlerin icrası sürecinde insani koşullar çerçevesinde gözetim altında tutmaktır. Ancak gerek Anayasa Mahkemesine gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular göz önüne alındığında, bu merkezlerin insani koşulları sağlamaktan çok uzakta olduğu, kötü muamelenin ve işkencenin normalleştiği, hapishanelerde sağlanması beklenen minimum şartların dahi mevcut olmadığı medya ve çeşitli sivil toplum kuruluşu çalışmalarıyla ortaya konmuştur.
Türkiye’de iki tanesi geçici olmak üzere toplam yirmi altı geri gönderme merkezi bulunmaktadır. Genel Müdürlüğün paylaştığı güncel verilere göre bu merkezler ve kapasiteleri şu şekildedir:
İL | KAPASİTE | |
1 | Adana | 80 |
2 | Ağrı | 400 |
3 | Antalya | 170 |
4 | Aydın | 564 |
5 | Bursa | 200 |
6 | Çanakkale | 400 |
7 | Çankırı | 750 |
8 | Edirne | 500 |
9 | Erzurum 1 | 750 |
10 | Erzurum 2 | 750 |
11 | Gaziantep | 750 |
12 | Hatay | 192 |
13 | İstanbul (Binkılıç) | 120 |
14 | İstanbul (Silivri) | 270 |
15 | İstanbul (Tuzla- Konteyner) | 900 |
16 | İzmir | 750 |
17 | Kayseri | 750 |
18 | Kırıkkale | 200 |
19 | Kırklareli | 750 |
20 | Kocaeli | 350 |
21 | Malatya | 350 |
22 | Muğla | 88 |
23 | Van 1 (Tuşba) | 392 |
24 | Van 2 (Kurubaş) | 750 |
25 | Iğdır (Geçici) | 1500 |
26 | Osmaniye (Düziçi-Geçici) | 3000 |
Toplam Kapasite | 15.676 |
Bu merkezlerden Osmaniye’deki merkez ekonomik ömrünü tamamlaması;
Van (Tuşba)’daki merkez ise kolluk kuvvetlerinin kullanımına devri ile kapatılmıştır.
Bu merkezlere ek, Ankara, Bayburt ve Hatay’da toplamda 1400 kişi kapasiteli GGM’nin 2019 sonuna kadar açılması hedeflenmiştir; bunlardan Ankara GGM açılmış, Bayburt GGM’nin ise inşası büyük oranda tamamlanmıştır. Bununla birlikte Genel Müdürlüğün, Avrupa Birliği projesi kapsamında ihalesi devam eden, yapımına başlanan veya tamamlanan, altı farklı ilde, toplam 2400 kişi kapasiteli GGM açma planlaması da mevcuttur. Ayrıca Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 2020 yılı dahilinde açıkladığı faaliyet raporuna göre geri gönderme merkezlerinin sayısının ve çalışan uzman personel sayısının artırılması önlemlerinin alınarak bu faaliyet alanında performans iyileştirme çalışmaları yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK), 52 ila 60. maddeler arasında sınır dışı etme düzenlenmektedir. Sınır dışı kararının verilebileceği haller m.54’te sınırlı bir şekilde sayılmıştır. Bununla birlikte YUKK m.55 hakkında sınır dışı kararı verilemeyecek kimselere ilişkin bir düzenleme getirmektedir. Sınır dışı etme kararını ancak valilikler verebilmektedir (YUKK m.53 ve m.57/1). Valilik bu kararı resen verebileceği gibi Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün talebi üzerine de verebilmektedir. Hakkında sınır dışı etme kararı verilen yabancılar YUKK m.56 kapsamında Türkiye’yi terke davet edilirler; kendilerine on beş günden az olmamak kaydıyla otuz gün içinde Türkiye’yi terk etmeleri için bir süre tanınır. Fakat belirtmek gerekir ki, kaçma ve kaybolma riski bulunan, yasal giriş veya yasal çıkış kurallarını ihlal eden, sahte belge kullanan, asılsız belgelerle ikamet izni almaya çalışan veya aldığı tespit edilen, kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturan kimselere bu süre tanınmayacaktır. Ayrıca altı çizilmesi gereken bir diğer husus ise 54. madde gereği yakalanan kimseler hakkında sınır dışı edilmelerine ilişkin değerlendirmelerin kırk sekiz saat içerisinde tamamlanması gerektiğidir.
GGM’de misafir edilecek olan yabancılar, m.57/2’de sayılan sebeplerden dolayı hakkında idari gözetim kararı verilenlerdir. Sınır dışı etme kararı verilenlerden;
- Kaçma veya kaybolma riski bulunan,
- Türkiye’ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal eden,
- Sahte ya da asılsız belge kullanan,
- Kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın Türkiye’den çıkmaları için tanınan sürede ülkeden çıkmayan,
- Kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar hakkında idari gözetim kararı verilebilecektir.
İdari gözetim kararı ayrıca uluslararası koruma başvuru aşamasında da verilebilir. Ancak sadece uluslararası koruma başvurusunda bulunmak, idari gözetim altına alınmak için yeterli bir sebep teşkil etmemektedir. Başvuru sahipleri ancak aşağıda belirtilen hallerde idari gözetim altına alınabilecektir:
- Kimlik veya vatandaşlık bilgilerinin doğruluğuyla ilgili ciddi şüphe varsa, bu bilgilerinin tespiti amacıyla,
- Sınır kapılarında usulüne aykırı surette ülkeye girmekten alıkonulması amacıyla,
- İdari gözetim altına alınmaması durumunda başvurusuna temel oluşturan unsurların belirlenemeyecek olması hâlinde,
- Kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehlike oluşturması hâlinde.
YUKK, kimlerin hangi koşullarda başvurabileceği yolları da göstererek idari gözetime ilişkin hususları düzenleme altına almış fakat idari gözetimden ne anlaşılması gerektiğini açıkça belirtilmemiştir. YUKK’un düzenlenmesinde dikkate alınan Sığınmacıların Kabulüne Dair Standartların Belirlenmesine İlişkin 2003/9/EC Sayılı Avrupa Konseyi Yönergesi 2. madde ise idari gözetimi “başvurucunun hareket özgürlüğünden yoksun bırakıldığı bir yerde tutulması” olarak tanımlamıştır. GGM, bu anlamda yabancıların gözetim süresince tutuldukları mekânları ifade etmektedir (YUKK m.58).
GGM’deki idari gözetim süresi kanunla altı ay olarak sınırlandırılmıştır. Valilik her ay düzenli olarak idari gözetimin devamında zorunluluk olup olmadığını değerlendirecek, gerek görüldüğünde otuz günlük süreyi beklemeyerek bu değerlendirmeyi yapacaktır. Bu düzenlemeler ile amaçlanan idari gözetime ilişkin düzenli bir idari denetimin sağlanmasıdır. Eğer yabancının idari gözetim altında GGM’de tutulması zorunlu değilse idari gözetimin derhal sonlandırılması gerekmektedir. Kanunun belirlemiş olduğu altı aylık sınırlama ancak sınır dışı işlemlerinde yabancının işbirliği yapmaması veya ülkesiyle ilgili doğru bilgi ya da belgeleri vermemesi nedeniyle uzatılabilir. Bu uzatma da yine en fazla altı ay olabilir (YUKK m.57/3). Bununla beraber, idarenin, idari gözetim yerine YUKK m.57/A’da düzenlenen alternatif yükümlülüklerden birine veya birkaçına yirmi dört ayı geçmemek kaydıyla karar verebilme yetkisi de vardır. Ancak bu yükümlülüklere uymayanlar idari gözetim altına alınabilir. Ayrıca idari gözetim altında tutulanlar, gözetimin devamında zaruret bulunmadığı takdirde yine YUKK m.57/A’daki alternatif yükümlülükler altına alınabilecektir.
İdarenin almış olduğu sınır dışı etme veya idari gözetim ve idari gözetimin devamı kararlarına karşı yargı yolu açıktır. Hakkında sınır dışı kararı verilenler, kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde idare mahkemesine başvuru hakkına sahiptir; dava açma süresi içinde veya yargılama devam ederken yabancı sınır dışı edilemeyecektir. Bir başka ifade ile yabancının başvuru hakkını süresi içerisinde kullanmaması veya idare mahkemesinin verilen kararı onaylayarak kesinleştirmesi halleri mevcut olmadan sınır dışı kararı icra edilemeyecektir. İdare mahkemesi yapılan başvuruyu on beş gün içinde sonuçlandıracaktır. Hakkında idari gözetim veya idari gözetimin devamı kararı verilen kimseler ise sulh ceza hakimliğine başvuracaklardır. Sınır dışı kararının aksine bu kararlara karşı yapılan yargı yolu başvuruları idari gözetimin icrasını durdurmayacaktır. Ancak sulh ceza hakimliği bu başvuruları beş gün içinde neticelendirmek zorundadır. Bununla beraber idari gözetim sebeplerinin ortadan kalktığı veya değiştiği iddiası ile yabancının kendisi, yasal temsilcisi veya avukatı sulh ceza hakimine başvurma hakkına da sahiptir. İdari gözetime alternatif getirilen yükümlülüklerden ise sadece elektronik izleme yükümlülüğüne tabii tutulanların, idari gözetim kararına paralel şekilde başvuru hakkı vardır.
Avukat tarafından temsil edilmeyen yabancıların kendileri veya yasal temsilcileri sınır dışı etme veya idari gözetim kararlarının sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgilendirilecektirler (YUKK m.53/2 ve 57/5). Bununla birlikte avukatla temsil edilmeyen kimseler eğer yargı yoluna başvurmuşlarsa hak arama hürriyetinin ayrılmaz bir parçası olarak avukatla temsil edilme hakkına sahiptir. Eğer avukatlık ücretini karşılamak için maddi durumları uygun değilse bu durumda bulunulan il barosunun adli yardım servisine başvurulması gerekir. Bu kimselere Avukatlık Kanunu ilgili hükümlerine göre bu hizmet sağlanacaktır.
Geri Gönderme Merkezlerinde Yaşam
Yukarıda yaptığımız açıklamalar dahilinde, GGM’ne yerleştirilen kimseler, sınır dışı etme işlemi gerçekleşene kadar ülkemizin misafiri olarak bu merkezlerde belirli hizmetlere ulaşabilmektedirler. Teorideki düzenlemeler ile gerçek hayat arasındaki devasa farklıları göz ardı edip mevzuattaki düzenlemelere baktığımızda GGM’de şu hizmetler sunulmaktadır:
- Yabancı tarafından bedeli karşılanamayan acil ve temel sağlık hizmetleri ücretsiz verilir,
- Yabancıya; yakınlarına, notere, yasal temsilciye ve avukata erişme ve bunlarla görüşme yapabilme, ayrıca telefon hizmetlerine erişme imkânı sağlanır,
- Yabancıya; ziyaretçileri, vatandaşı olduğu ülke konsolosluk yetkilisi, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği görevlisiyle görüşebilme imkânı sağlanır,
- Çocukların yüksek yararları gözetilir, aileler ayrı yerlerde barındırılır,
- Çocukların eğitim ve öğretimden yararlandırılmaları hususunda, Millî Eğitim Bakanlığınca gerekli tedbirler alınır. (YUKK m. 59)
Bu hizmetlerin nasıl görüleceği ve merkezlerin işletilmesine ilişkin YUKK’u takip eden bir yönetmelik çalışması yapılmıştır. Kabul ve Barınma Merkezleri ile Geri Gönderme Merkezlerinin Kurulması, Yönetimi, İşletilmesi, İşlettirilmesi ve Denetimi Hakkında Yönetmelik, bu merkezlerin yürürlük faaliyetleri bakımından temel mevzuatlardan birini oluşturmaktadır. Yönetmeliğin 14. maddesinde de bu merkezlerde verilen hizmetler düzenlenmiştir. Ancak Yönetmelik birçok düzenlemeyi idari düzenlemelere bırakmış, yukarıda da belirttiğimiz üzere uygulamada karşılaşılan birçok sorunun ortaya çıkması açısından açık kapı bırakmıştır.
GGM’lerindeki yaşam koşullarının insan onurunun gerektirdiği standartların altında olduğu, merkezlerde işkencenin gerçekleştiğine ilişkin iddialar sık sık medyada gündem olmaktadır. Bu yönde Anayasa Mahkemesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuruların sıklığı göz önüne alındığında bu iddiaların gerçeklik payı ihmal edilemez. Anayasa Mahkemesine yapılan başvurular genelde, kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı başlıklı ve insan onuruna bağdaşmayan ceza veya muamele yasağını düzenleyen m.17 ile temel hak ve hürriyetlerin korunması başlıklı ve resmi görevlilerce yapılan haksız işlemler bakımından Devletin sorumluluğunu düzenleyen m.40 çerçevesinde yapılmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde yapılan değerlendirmelerin dayanağı ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin işkence yasağını düzenleyen m.3 ile etkili başvuru hakkını düzenleyen m.13 çerçevesinde yapılmaktadır. AİHM’nin Türkiye aleyhine yapılan başvurularda, iç hukuk bağlamında yeterli başvuru yollarının sağlanmadığı gerekçesi ile kabul ettiği kararlar mevcuttur. Anayasa Mahkemesi ise 2017 yılında B. T. başvurusuna kadar verdiği kararlarda YUKK kapsamında, GGM’lerdeki tutulma koşullarına ilişkin denetimin sağlanabileceği etkili bir hukuk yolunun öngörülmediğini kabul etmekteyken, B.T. başvurusu kararından itibaren içtihadını değiştirmiştir. Bu kararda Anayasa Mahkemesi, idari gözetim kararının idari karakterinden yola çıkarak GGM’nin İçişleri Bakanlığına bağlı kamu hizmeti gördüğünü belirtmiştir. Bu sebeple GGM’deki faaliyetleri idari işlem ve eylem çerçevesine alan Anayasa Mahkemesi, bu tür faaliyetlerden kişilik hakkı ihlal edilenlerin İdari Yargılama Usulü Kanunu m.2 ‘ye göre idari yargıda, tam yargı davası açabileceklerini belirtmiş; bu yargı yolu tüketilmeden Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruların Mahkemeye yapılan bireysel başvuruların ikincil niteliği ile uyuşmadığını söyleyerek “başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez” olduğu hükmüne varmıştır. Bu karardan sonra Anayasa Mahkemesi bu içtihadında tutarlı bir şekilde devam etmiştir. Ancak bu karar hem zararın giderileceğine ilişkin somut bir veri taşımadığı hem de AİHS m.3’e yönelik ihlallerde AİHM’in aradığı “ihlali önleyici” nitelikte olmaması nedeniyle eleştirilmiştir.
Gerçekten de GGM’de söz konusu olan insan hakkı ihlalleri birçok kez kamuoyundan büyük tepkiler alarak medyada gündem olmuştur. İnternette GGM üzerine yapılan kısa bir araştırmada dahi mevcut GGM’nin birçoğu hakkında olumsuz bir haberin medyaya yansıdığı görülebilir. Örnek vermek gerekirse İzmir Harmandalı GGM’de çıkan yangında bir mülteci hayatını kaybetmiştir. Yine Iğdır’da misafir edilen yabancılarda verem hastalığının olduğu ve bununla ilgili merkezde herhangi bir tedbir alınmadığına ilişkin iddialar da bir süre gündemde yer almıştır. Verem hastalarına ilişkin röntgen cihazlarının Erzurum’dan sağlandığı yapılan basın açıklaması ile valilik tarafından duyurulmuştur. Özellikle İstanbul Kumkapı GGM’deki koşullar birçok başvuruya konu olmuş, yabancıların maruz kaldığı muamele birçok kez gündeme getirilmiştir. Nitekim bu iddialar mecliste de karşılığını bulmuş ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu birkaç GGM’ni ziyaret ederek bir rapor hazırlanmıştır.
Bu merkezlerde kalan yabancıların açıklamaları insan onuru ile bağdaşmayacak derecede ciddidir. Personel yetersizliğinden dolayı açık havaya çıkma haklarının kullandırılmaması bu merkezlerin adeta bir hapishane haline geldiğini göstermektedir. Kapasitenin çok üzerinde sayılarda kişilerin kaldığı bu merkezlerde kanunen belirlenen zamanın üst sınırına da uyulmamakta, personel yetersizliğinde dolayı işlemler gecikmektedir. Hijyen veya nevresim gibi en temel ihtiyaçların karşılanmasında bile zafiyetle karşılaşılan bu merkezler, ayrıca adalete erişim, avukat hakları gibi hususlarda da eksik uygulamalarıyla gündeme gelmektedir. TBMM’nin raporunda da belirtildiği üzere GGM, hapishane değildir. Bu merkezlerin kapasitelerinin artırılması, hizmetlerin sıhhatlerinin iyileştirilmesi, merkezlerde kalanlara temel insani ihtiyaçların herhangi olumsuz bir iddiaya yer olmaksızın sunulması şarttır. Bu merkezlerin iyileştirilmesi için gereken önlemlerin alınması gerekmektedir.
Kaynakça
Akbulut, Merve. “Geri Gönderme Merkezlerindeki Fiziki Koşullara Karşı Başvuru Yolları.” Public and Private International Law Bulletin 39, no. 1: 1-32.
Ankara Barosu Mülteci Hakları Merkezi Geri Gönderme Merkezleri Deneyim Paylaşımı Çalıştayı, 2020, Ankara http://www.ankarabarosu.org.tr/HaberDuyuru.aspx?DUYURU&=6131
Council Directive 2003/9/EC of 27 January 2003, Laying Down Minimum Standards For The Reception of Asylum Seekers; https://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2003:031:0018:0025:En:PDF
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, “Genel Müdürlüğümüzce İşletilen Geri Gönderme Merkezleri” https://www.goc.gov.tr/genel-mudurlugumuzce-isletilen-geri-gonderme-merkezleri
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, “Planlanan Geri Gönderme Merkezleri” https://www.goc.gov.tr/planlanan-geri-gonderme-merkezleri
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, “Göç İdaresi Genel Müdürlüğü 2020 Yılı Faaliyet Raporu” https://www.goc.gov.tr/kurumlar/goc.gov.tr/evraklar/Stratejik-Yonetim/Faaliyet-Raporlari/2020-Yili-Faaliyet-Raporumuz.pdf”
“İzmir Geri Gönderme Merkezlerinde Adalete Erişim Hakkı Çerçevesinde Yaşanan Sorunlar” https://asylumineurope.org/wp-content/uploads/2018/01/resources_izmir-geri-gonderme-merkezlerinde-adalete-erisim-hakki-cercevesinde-yasanan-sorunlar2017713112147450.pdf
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, “Edirne, İstanbul ve Kırklareli İllerinde Bulunan Geri Gönderme Merkezleri Hakkında İnceleme Raporu” https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/belge/Edirne,%20%C4%B0stanbul%20ve%20K%C4%B1rklareli%20%C4%B0llerinde%20Bulunan%20Geri%20G%C3%B6nderme%20Merkezleri%20Hakk%C4%B1nda%20%C4%B0nceleme%20Raporu.pdf
Mevzuat
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu
1136 sayılı Avukatlık Kanunu
18032 sayılı Mülteci Misafirhaneleri Yönetmelik
28980 sayılı Kabul ve Barınma Merkezleri ile Geri Gönderme Merkezlerinin Kurulması, Yönetimi, İşletilmesi, İşlettirilmesi ve Denetimi Hakkında Yönetmelik
Geri Gönderme Merkezlerine İlişkin Medyaya Yansıyan Haberler
“Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde yangın: 1 mülteci hayatını kaybetti” https://www.birgun.net/haber/harmandali-geri-gonderme-merkezi-nde-yangin-1-multeci-hayatini-kaybetti-349450
“Iğdır Valiliği’nden ‘tüberküloz salgını’ iddialarına açıklama” https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/igdir-valiliginden-tuberkuloz-salgini-iddialarina-aciklama-1428108
“Türkiye’nin Utandıran Merkezi: Kumkapı Geri Gönderme Merkezi” https://multeci.net/2014/02/tuerkiyenin-utandran-merkezi-kumkap-geri-goenderme-merkezi/
Geri Gönderme Merkezlerine ilişkin Karar Örnekleri
A.E. ve Diğerleri Başvurusu; https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2016/22584?KelimeAra%5B%5D=geri+g%C3%B6nderme+merkez
A.S. Başvurusu; https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2014/2841
B.T. Başvurusu; https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2014/15769
Case of Asalya v. Turkey; https://hudoc.echr.coe.int/tur#{%22itemid%22:[%22001-142399%22]}
Case of Jabari v. Turkey; https://hudoc.echr.coe.int/fre#{%22itemid%22:[%22001-58900%22]}
Case of Yarashonen v. Turkey; https://hudoc.echr.coe.int/tur#{%22docname%22:[%22\%22CASE%20OF%20YARASHONEN%20v.%20TURKEY\%22%22],%22documentcollectionid2%22:[%22GRANDCHAMBER%22,%22CHAMBER%22],%22itemid%22:[%22001-145011%22]}