Ben Amine. Hotan’da doğdum ve burada büyürken annemle teyzemin şehrine gittik. Sebebi annemin üçüncü çocuğu doğurmasının yasak olması. Eğer oradan gitmeseydik kürtaj zorunlu olacaktı. Bir bebeğin doğmasının bile yasaklandığı bir yer burası.
Anlatılacak çok şey var ama bunlar birkaç paragrafa sığacak kadar kısa değiller. Zorumluluklar gereği annem şehrimize tek döndü ve ben burada minik kardeşime bakıyorum. Onu büyütmek için okula gitmedim. Kardeşim okudu, hafızlığa başladı hatta. Şimdi on yaşlarında aklı başında bir çocuk, onunla gurur duyuyorum. Geçen hafta kolunda morluklar gördüm. Üst üste sorduktan sonra dayanamayıp gerçeği anlattı. Okulda verilen yemeklerde hep domuz eti olduğu için kendisi yemeyip arkadaşına veriyormuş. Öğretmeni fark edince sebebini sormuş. Domuz eti yemeyeceğini, kültürümüzde uygun olmadığını anlatmış. Cevaptan hoşlammayınca Öğretmeni, defalarca kardeşimi dövmüş. Bunu bir başkasına anlatırsa daha çok dövmekle tehdit etmiş. Ne kadar ağladım bilemezsiniz. Burası yiyeceğimiz yemeği seçme hakkının olmadığı bir yer.
Burada günler tedirginlikle geçiyor. Dün komşumuz Gülber’in elbisesini askerler alıp yaktı. Evet, herkesin içinde yaktılar. Siyah giyilemezmiş. Burası renklerin dahi yasaklandığı bir yer. Benim de vardı siyah elbisem, giyemedim bugün. Burada kendimi kapısı açık bir zindanda gibi hissediyorum.
Biliyor musunuz benim hayalim, arkadaşımla sokakta karşılaşınca rahatça selamun aleyküm demek. İnanıyorum bundan daha fazlasını yapacağım günler nasip olacak. İnanıyorum, çünkü Türkiye’ye gitmeyi planlıyorum. Ama bu aramızda kalsın. Bazen böyle hayaller de yasaklanıyor Burada.
Şimdi beni bir korkak zannedebilirsiniz. Fakat hayır, korkak bir insan hiç değilim. Burada her günüm mücadele ile geçiyor. Dik durmanın cezaları var. Bu cezalara ben razıyım ama kaderimiz sadece bu mücadeleden ibaret olsun istemiyorum. Ben de özgürce okuyup kendimi geliştirerek ülkeme destek olmayı arzuluyorum. Tek hedefim hayatta kalmak olmamalı. İşte bu yüzden planım buradan bir şekilde gitmek. Kardeşim de korku içinde yaşamasın diye gitmek…
Ah, komşumuzdan sesler geliyor. Askerler kontrole gelmiş olmalı. Burada son veriyorum yazıma.
Selametle…